16 Ocak 2019 Çarşamba

Haftaiçi Sineması - #benimgözümden WHIPLASH


Hayatım boyuncu yapacağım herhangi bir şeye bu kadar tutkuyla bağlı olacak mıyım acaba?
Eğer koskoca bir tutkunuz yoksa bu filmi izlerken sürekli bunu soracaksınız kendinize. En azından ben sordum.

19 yaşında ve kendini ritme adamış bir genç, ülkedeki en iyi müzik okulu, gerçek anlamda manyak bir orkestra şefi ve caz müzik şöleni.

Şimdiye kadar izlediklerimden çok farklı kulvarda bir filmdi. Sadece ve sadece tek bir konuya odaklanmıştı. Bolca müzik, müzik ve müzik vardı ve ritme kapılıp gittim.
Normalde sıkılgan biriyim ve tek bir konu üzerinden giden filmleri sevmem fakat durağan gibi gözükse de aslında içinizde fırtınalar koparabilecek bir film.

Arka planda aslında bir onaylanma mücadelesi gördüm bu genci izlerken. Küçükken babasından, müzik okulunda ise acımasız şef Fletcher'dan onay alma mücadelesi. Var olma mücadelesi.

***Bu mücadeleyi seyrederken bol bol küfür duyacaksınız aman dikkat sinir bozukluğu yaşayabilirsiniz!***

Gelgelelim; orkestra şefi Terence Fletcher'ın acımasız ve küfür dolu eleştirileri filmin başlarında beni biraz ürkütse ve rahatsız etse de sonrasında çok çok daha anlamlı bir finale sebep olmuş olması ve bu karmaşa harikaydı. 
Andrew Neyman'ın azmi, "ellerini kanata kanata" dahi olsa asla pes etmeyip çalmaya devam etmesi harikaydı.

Ve belirtmek isterim ki film tam 19 günde çekilmiş, bunu öğrenince filme, oyunculara ve yönetmene saygım kat kat arttı açıkçası.




Finalde davul solosu tam 9 dakika sürüyor. Şaşırdım kaldım, harikaydı.
Müziğe ve ritme biraz da olsa ilginiz varsa, hele hele benim gibi caz müzik seviyorsanız bu filmi kaçırmayın derim.

Sonraki yazımda görüşmek üzere, şimdilik hoşçakalın.







23 yorum:

  1. Tutku varsa sürükleyici ise tamamdır

    YanıtlaSil
  2. 19 günde çekilmiş olması detayıyla ilgimi çekti. Listeme ekledim. Mutlaka izleyeceğim. 📽

    YanıtlaSil
  3. Faydalı bir yazı olmuş teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Müzikle alakalı her filmi hevesle izlediğim gibi bu filmi de hevesle izlemiş ve bayılmıştım! Oyunculuklar, filmde işlenen tutku, uzun caz soloları her şey mükemmeldi ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için de durum bu... özellikle caz soloları kalp ben ♥

      Sil
  5. İzlediğim ve okuduğum şeylerde küfür olmasından pek hoşlanmıyorum. Senin de yazdığın gibi dikkatimi çok fazla dağıtıyor. Güzel önerin için teşekkür ederim bir gün bakabilirim belki 😊

    YanıtlaSil
  6. sömestr tatili için denk gelirse izleyeceğim...
    yorum için teşekkürler.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben teşekkür ederim okuyan gözlerinize sağlık, iyi seyirler şimdiden :) ♥

      Sil
  7. Merak ettim.izlemek isterim :)

    YanıtlaSil
  8. Final sahnesini tık nefes izlemiştim ben veeeeeee Terence ye aşırıııı uyuz olmuştum💆🏻‍♀️Çok güzel bir film izlemişsin hemşom.Benimde sevdiklerim arasındadır whiplash🙋🏻‍♀️💕

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya ne kadar uyuz bi karakter, bazen ekrandan girip pataklayasım gelmedi değil açıkçası! Andrew iyi sabretti. Sağol hemşom♥

      Sil
  9. İzlenrcekler listeme ekledim. Teşekkürler ♡

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben teşekkür ediyorum, iyi seyirler şimdiden o halde :')

      Sil
  10. Sitenizi yeni fark ettim ve hemen takibe aldım, benim siteye de beklerim, geniş kitleler oluşturmak daima güzeldir...Selam ve Dua ile... Ayrıca müthiş bir film ... Arşivlik

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum, elbette :) destek olmak güzeldir öyle değil mi... İyi günler dilerim :)

      Sil
  11. Merhabalar.
    Malumunuz olduğu üzere Blogger'in "İzleyiciler Eklentisi" artık eski uygulama işlevini kaybetmiştir. Sayfamı ziyaret ederek, izleyiciler eklentisine üye olmuşsunuz. Çok teşekkür ederim. Ben de size (Gülay Keskin) dönmek istedim, ama bu dönüş öyle kolay olmuyor tabi. Google'de "Gülay Keskin" aratıyorum. Orada bulduğum en yakın adrese tıklıyorum. Karşıma Google+'un bir grup sayfası çıkıyor. Burada bir sürü değişik paylaşımlar görüyorum ve dolayısıyla asıl sayfa sahibine ulaşmak bir hayli zor oluyor. Google+'un kapatılacak olmasına en çok ben seviniyorum. Çünkü Google'nin bu iki ayrı medya servis platformu, sayfaları ve sayfa sahiplerini birbirlerine karıştırıyor. Bu karışıklığın en büyük vebali Google'ye ardından biz kullanıcılarına aittir. Google+ kapanacağına göre, artık Bloggerlerin profil seçeneklerini Blogger'den yana tercih etmelerinde fayda görüyorum.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  12. Süper bir film yıllar önce izlemiştim.

    YanıtlaSil