Yıllar önce kitabını okuyup etkisinden çıkamadığım bir Markus Zusak hikayesi bu.
1938 Almanya'sında başlıyor hikaye. Liesel Memminger adlı 9 yaşındaki bir kızın hikayesi. 9 yaşındaki bir kitap hırsızının. Daha karnı bile doymuyorken kitap çalan, ya da "ödünç alan" küçük kızın. Filmi izlemiş olanlar burada gülümseyecek :)

"Öğrendiğim bir şey varsa, o da hayatın hiç kimseye söz vermediğidir. O yüzden başlasam iyi olacak. Hep görmezden gelmeye çalıştım ama bütün bunlar bir trenle, biraz karla ve kardeşimle başladı. Arabanın dışı, bir kar küresinin içi gibi uçuşan tanelerle kaplıydı. Ve Cennet Sokağı adında bir yerde akordeon kalpli bir adamla fırtına gibi bir kadın yeni kızlarını bekliyordu."
Kelimelerin dans ettiği bir filmdi. Kelimelerin gücünü anlatan.
Hitler Almanyasında, manevi anne-babasıyla evlerinin bodrum katında hasta bir Yahudiyi saklamalarını ve Liesel'ın etrafta olan olayları, Hitler'in neden "sevdiklerini aldığını" sorgulayışını görüyoruz.
Çünkü o 9 yaşında bir çocuk ve anlamlandıramıyor. Annesine komünist diyorlar. O yüzden seni bırakmak zorundaydı diyorlar. Komünizm ne ki, bilmiyor, o daha sadece 9 yaşında.
İşte o zaman, Liesel Memminger'ın yerine kendinizi koyduğunuzda Cemil Meriç'in deyişiyle "izm"ler anlamsızlaşıyor. (Der ki; izmler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir.)
Sevgi tam olarak da böyle bir sabır hali değil mi?
Sevgi dönem ayırmaksızın tam olarak da böyle bir sabır hali.
Herkesin izlemesini istediğim bir film. Bu yüzden çok ayrıntıya girmedim. Umarım izler ve beğenirsiniz, sevdiklerinize daha sıkı tutunursunuz.
❤
Kelimelerin dans ettiği bir filmdi. Kelimelerin gücünü anlatan.

Çünkü o 9 yaşında bir çocuk ve anlamlandıramıyor. Annesine komünist diyorlar. O yüzden seni bırakmak zorundaydı diyorlar. Komünizm ne ki, bilmiyor, o daha sadece 9 yaşında.
İşte o zaman, Liesel Memminger'ın yerine kendinizi koyduğunuzda Cemil Meriç'in deyişiyle "izm"ler anlamsızlaşıyor. (Der ki; izmler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir.)
Bodrum kattaki o misafirle beraber kelimelere, kelimelerin yarattığı hislere tutunuyorlar. "Kelimeler hayattır, Liesel." diyor Max. Beraber hayata tutunuyorlar.
Bodrum kattaki o adamın ve Liesel'ın bağı beni çok fazla etkiledi. Film bittiğinde dakikalarca yerimden kalkamadım. Max baygın ve hasta halde yatarken Liesel ona bıkmadan usanmadan her gün kitap okuyor. Pes etmeden. Duymadığını düşündüğü halde.
Sevgi tam olarak da böyle bir sabır hali değil mi?
Sevgi dönem ayırmaksızın tam olarak da böyle bir sabır hali.
Herkesin izlemesini istediğim bir film. Bu yüzden çok ayrıntıya girmedim. Umarım izler ve beğenirsiniz, sevdiklerinize daha sıkı tutunursunuz.
❤
Çok güzelmiş izleyeceğim kesinlikle ��
YanıtlaSilMuhakkak izleyin.. :')
SilTarihte beni en etkileyen dönemlerden biri içinde olduğu için önce kitabını okuyup sonra filmi izleyeceğim mutlaka ��
YanıtlaSilİkisini de çok seveceğinizden eminim. Okuduktan sonra tekrar yorumunuzu beklerim efenim :)
SilNe güzel bir yorum, listeme ekledim. Sevgilerimle
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum ben de bu güzel yorum için. Kucak dolusu sevgiler❤
SilGüzel seçki için teşekkürler
YanıtlaSilBen teşekkür ediyorum okuduğunuz için :)
Silizlenecekler listesi de yerini aldı bile.
YanıtlaSilÇok güzel bir filmdi. Aşırı duygulanmıştım izlerken :")
YanıtlaSilNe güzel izleyen birinden bu güzel yorumu almak :)
SilKesinlikle. Mesela Çizgili Pijamalı Çocuk. O da çok etkilemişti beni; hem filmi hem kitabı...
YanıtlaSilgüzel yorumlamışsın not aldım ama bakalım izlemek ne zamana kısmet olacak:)))
YanıtlaSilO kadar çok bekleyen güzel film var ki ben de sürekli bu düşüncedeyimm.
Silsevgi sabır hali ancek çoğu zaman bunu unutup hayatı çekilmez yapanlar var malesef
YanıtlaSilSevgiler
Dimi? Bazen insan kendi bile naptim ben diyebiliyor. Insanız işte sadece daha fazla kıymet bilmemiz gerek... değerli yorumun için teşekkürler🙏💜
Sil