3 Ağustos 2018 Cuma

"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum"

Masumiyet Müzesi'nin ilk cümlesi. Etkileyici.
Kitabı okumadım fakat Yazgı Yazgan'ın "Ya mutluysak da bilmiyorsak?" başlıklı konuşmasından ve bu cümleden etkilenerek bir yazı yazmaya karar verdim.

Mutluluk yaşanan bir olgu mu, yoksa hatırlanan mı? Bu soruyu daha önce kendime hiç sormamıştım. Siz sordunuz mu kendinize ya da fark ettiniz mi? 

Mutluluğu çoğunlukla geçmişte bulduğumuzu, yani onu "hatırladığımızı."

Şu anı ele alın. Belki evinizde boş boş oturuyorsunuz, belki akşama kadar çok yoğun çalıştığınız bir işiniz var. Belki bir arkadaşınızla kahve içiyorsunuz belki de tek başınıza, fakat normal hissediyorsunuz, ne mutlu ne de mutsuz ya da belki sıkılmış.

Fakat bu anı yıllar sonra "ne günlerdi, çok mutluydum" şeklinde hatırlayabiliyorsunuz. Bu yaptığınız işi hatırlayarak olabilir-belki şu an başka bir işte çalışıyorsunuz ve çok daha fazla sıkıldınız-; görüştüğünüz insanları/arkadaş çevrenizi, yaşadığınız/bulunduğunuz şehri özlediğiniz için olabilir.

Ama olduğu bir gerçek. Yazgı Yazgan'ın konuşması bittiğinde uzun bir süre düşündüm. Gerçekten de yıllar öncesine ait fakat o zamanlar bana çok normal gelen bir ânım şu an düşündüğümde şimdiki yaşantımdan çok daha cazip gelebiliyor. Öyleyse neden şu anımı özleyeceğimi, geri dönmek isteyeceğimi bile bile yaşadığım anın kıymetini bilmiyorum?

Elbette bunu her gün yapamayız. Çok can sıkıcı günler olacak. Bazen hayatımızla ilgili hiçbir şeyden memnun olmayacağız belki, hava durumu bile canımızı sıkacak o gün, o kadar bunalmış olacağız ki. Bazen hastalıklar olacak ve her şey manasız gelecek, bazen çok büyük mutluluklar olacak belki, ertesi gün sıradan hayatımıza devam etmek yine, yine manasız gelecek.

Düşünüyorum ki sadece yapmamız gereken şu: Hissettiğimiz ve yaşadığımız her ne ise yaşadıktan sonra yahut yaşarken ona bakıp keyif almaya bakmak. Keyif alamıyorsak bir süre kendimizi ona bırakıp sadece onu "yaşamak" Çünkü sen karşı koydukça ve onu erteledikçe karşına elbet bir gün çıkacak. Çektiğin acıyı reddetme, hissettiğin kötü şeyleri elinin tersiyle itme. Onları yaşamaya daima hazır ol. Bunu demek çok kolay evet, diyorum. Çünkü sen hazır değilim desen de bu doğru değil. Hazırsın zaten. Hazır olmasan karşına çıkmazdı.

Hani ortalıkta bir sözdür dolaşıp duruyor; "carpe diem" Bunu o an çok mutlu olmak olarak algılıyoruz. Oysa gerçek şu değil mi; yaşamak o an ne hissetmen gerekiyorsa onu hissetmek demektir. Yaşamak sadece mutlu olduğunda mı güzel? Neden anı yaşamak sadece mutluluk? Tüm hislerini kabullen.

Ağlamak istiyorsan ağla. Daha huzurlu ve dingin bir kalple ayağa kalkıp devam edeceksin. 

Kahkaha atmak istiyorsan sadece yahut boşvermek istiyorsan bir süre, sadece boşvermeye bak. 

Günün 1 saatini de olsa sessizlikte kendini dinleyerek ve kalbindeki hislerle geçir. Buna ihtiyacın var. Kapıldığın hırsların seni ruhsuz, etrafındaki ve hayatındaki koşuşturmanın seni içinden çıkamayacağın hale getirmesine izin verme. Çünkü içinden çıkamazsan kendi içini göremezsin. 

Kendi içini göremezsen,

işte o zaman her şey manasız.

Size 2 şarkım var;
biri geçmişte çok mutsuz bir anımdan. O anki mutsuzluğumu hala kalbimin derinlerinde hissediyorum. Ben o haldeyken bir dostum bana gitarla çalıp söylemişti bu şarkıyı. O 2-3 dakikada hissettiğim huzuru hala hatırlıyorum. Bu yüzden çok kıymetli.


Diğer şarkı ise az önce keşfettiğim bir şarkı. Bunun bana gelecekte ne hissettireceğini bilmiyorum ama göreceğiz :)


Okuduğunuz için teşekkür ediyorum, yoruma sohbet etmeye bekliyorum❤



21 yorum:

  1. Anı yaşamak en güzeli değil mi?

    YanıtlaSil
  2. Harika yazınızdan dolayı tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
  3. Farklı bir bakış açısı .devamını bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ederim. Henüz ben de okumamama rağmen ilham olduysa tek bir cümlesi, kitabın daha da büyük bir ilham kaynağı olacağını düşünüyorum birçok insana :) İyi okumalar...

    YanıtlaSil
  5. son yazına yorum yapamadım maalesef açılmadı yorum kısmı veya ben beceremedim
    ne güzel yazılar böyle 20 yaşında yolun daha başındasın
    içindeki hayat enerjin sonsuza kadar sürsün
    her zaman ideallerinin ve kalbinin sesine kulak vererek yaşamanı diliyorum
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 20 yaşında yolun başında... ne kadar umutlandıran bir cümle :) güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Enerjimizin ve cümlelerimizin hiç bitmeyeceği bir ömür diliyorum ben de :)

      Sil
  6. zaten hep mutlu olduğumuzu hatırlamıyor muyuz, yaşadığımızda mutluluğu esasn olan o bence .. sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel bir yazı olmuş.Tebriklercanim

    YanıtlaSil
  8. Anda kalabilmenin değerini takdir edebilsek ...

    YanıtlaSil
  9. Ben anda kalmayı felan herseyi geçtim de o paylaştığım şarkıların güzelliği ne öyle hemşoomm🙈😁❤️The cranberries-Yes ı do şarkısı bir filmin jeneriği sanırım araştıracağım.Yazın öyle güzeldi ki bak içerisinden film bile buldum,çıkardım kendime🙈😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa nasıl gülümsetti yorumunnn😍❤🙏😊 o zaman hemen ben de bakıyorumm

      Sil
  10. iyi hissettiren bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  11. Çok verimli bir çalışma olmuş teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek, asıl ben teşekkür ederim yorumunuz için :)

      Sil